Dijital Para sektöründeki "kamusal alan sıkıntısı"

Son günlerde, bir bankanın yasal dijital para cüzdanının kapalı beta testine başlaması, piyasada geniş bir ilgi uyandırdı. Kripto para topluluğu da oldukça hareketliydi, beta testine ait fotoğrafları ve indirme QR kodlarını her yerde paylaştı, ta ki bağlantı hızla geçersiz hale gelene kadar.

Ancak, yasal dijital para ile kripto para dünyası aslında pek ilişkili değildir. Yasal dijital para, 1:1 oranında RMB'ye sabitlenmiştir, spekülasyon alanı yoktur, doğrudan Bitcoin ile değiştirilmesi mümkün değildir ve blok zinciri altyapısına dayalı değildir. Ancak, teknik olarak bazı blok zinciri teknolojilerinden yararlanmıştır, örneğin akıllı sözleşmeler kullanarak fonların yönlendirilmiş dolaşımını sağlamak ve kimliği doğrulamak için asimetrik şifreleme kullanmak gibi.

Bir yandan devlet dijital ekonomi devrimini düzenli bir şekilde ilerletirken, diğer yandan kripto para camiası hâlâ heyecanlı bir kendine eğlence içinde. Piyasa Bitcoin'in durumuna bakıyor, mevcut varlıklar arasında mücadele devam ediyor, sürekli olarak tüccarlar, madenciler, borsalar, finansal türev ürünler ve daha fazla blok zinciri projesi piyasaya giriyor. Sınırlı bir alana sahip kripto dijital para sektöründe sürekli güncellenen "kapital oynama" "kamusal alan trajedisi"ni sergiliyor.

"Kamu Malı Trajedisi" teorisi, sınırlı kaynakların serbest kullanım ve sınırsız talepler nedeniyle aşırı şekilde sömürüleceğini belirtir. Her birey, mevcut kaynaklarını genişletmek ister, ancak sonuçta kaynakların sınırlı olması çatışmalara neden olur ve herkesin çıkarlarına zarar verir. Bu fenomen, kripto Dijital Para sektöründe sıkça görülmektedir.

Borsa alanında, piyasa duraklaması gelirlerin azalmasına neden oldu. Mevcut kullanıcıları elde tutmak için, çeşitli platformlar yüksek kaldıraçlı vadeli işlemler, opsiyonlar, ETF kaldıraçlı tokenleri gibi finansal türev ürünler sunmaya başladılar. Bu ürünler daha fazla işlem ücreti geliri sağlasa da, riski artırmakta ve kullanıcıların "kan kaybını" ve kaybını hızlandırmaktadır. Borsalar arasındaki kötü rekabet, kara propaganda, grup içi hakaretler gibi durumlar, sektördeki zorlukları daha da derinleştirmektedir.

Madencilik topluluğu, Bitcoin blok ödüllerinin yarıya inmesiyle birlikte sürekli artan hash gücü ile karşı karşıya. Bitcoin fiyatlarının düşmesiyle birlikte, daha fazla madenci kapanma zorluğuyla karşılaşacak. Madencilik, "ortak alan trajedisi" ile yüksek oranda örtüşüyor: Madencilik ödülleri maliyetlerden fazla olduğunda, madenciler kazançlarını artırmak için ekipman ekler, ancak katılımcı sayısı arttıkça, bireysel madencilerin kazançları azalır.

Açık zincir alanı da bu durumdan muaf değil. Birçok proje uygulama olarak doğduğunu iddia ediyor ama "dışarı çıkmakta" zorlanıyor. Erken dönem avantajları kayboldu, büyük teknoloji devleri blok zincirine aktif olarak yatırım yapıyor ve fatura, sağlık, izlenebilirlik gibi alanlardaki uygulamalarda geleneksel açık zincir dışlanmış gibi görünüyor. Açık zincir projeleri en iyi teknik yetenekleri elde etmekte zorlanıyor ve ekosistemi giderek geleneksel teknoloji şirketlerinin blok zincir çözümleriyle değiştiriliyor.

Bu "ortak alan" durumunu kırmak için, sınırlı kaynakları büyütebilecek bir kırılma noktası bulmak gerekir. Borsalar, blockchain ve dijital para yeniliklerini daha fazla tanıtmalı, daha fazla insanın bu alana ilgi duymasını sağlamalıdır. Aynı zamanda, sektör kuralları oluşturulmalı, kötü niyetli "biçme" durumu ortadan kaldırılmalı, kullanıcı eğitimi ve risk kontrol bilinci güçlendirilmelidir. Regülasyonu aktif bir şekilde benimsemeli, ilgili politikaların oluşturulmasına katkıda bulunmalı ve uyumlu çerçeve içinde geleneksel yatırım kurumlarının fonlarının çekilmesini sağlamalıdır.

Madencilik alanında, öz disiplin ve ortak bir anlayış oluşturulmalı, 51% saldırıları gibi tehlikelerden kaçınılmalıdır. Kamu blok zinciri geliştirme ekipleri, uygulamaları odak noktası olarak almalı, kavramsal doğrulama ile uygulanabilirliği kanıtladıktan sonra alt yapı teknolojisi yatırımı ve geliştirmesi yapmalıdır. Dış iş birlikleri ve ekosistem inşasını güçlendirmeli, uygulama senaryolarından yola çıkarak teknolojik araştırma ve geliştirme faaliyetleri yürütmelidir. Aynı zamanda, insan kaynağı eğitimi ve üniversite iş birliklerini güçlendirerek genel teknik kapasiteyi artırmalıdır.

Blok zinciri ve kripto dijital para endüstrisi hâlâ sürekli keşif aşamasındadır. Deneme yanılma sürecinde, "sürdürülebilir gelişim" ilkesine bağlı kalmalı ve şafak sökmeden önce topluca düşmekten kaçınmalıyız. Sadece ortak çaba ile "kamusal alan çıkmazı"ndan çıkabilir ve sektörün uzun vadeli gelişimini karşılayabiliriz.